MAKALELER Sayfa 8

Rüyalar ve Rüyaların Psikolojik Analizi

Rüyalar, bilinçdışı istek ve arzuların deşarj edildiği, şifrelerle donatılmış mesajlar içeren fizyolojik bir döngüdür. İnsanlar 8 saatlik uykularında her 2 saatte bir 15-20 dakika süren rüyalı bir dönem yaşarlar. Böylece her insan gecede 3-4 kez rüya görür. Rüya gören bir kişiyi göz hareketlerinden fark edebilirsiniz. Rüya esnasında kapalı göz kapaklarının altında göz kürelerinin hareket ettiği rahatça görülebilir. Göz kürelerinin hızla hareket ettiği bu dönem REM (Rapid Eye Movement) olarak adlandırılır. Birey bu esnada uyandırılırsa rüyasını tam olarak hatırlar.

Kıskançlık Psikolojisi

Yürümeye başlayan ve ilk kez anne babası tarafından engellenen bebekte kıskançlığın ilk tohumları atılır. O zamana kadar ağlayınca emzirilen, altı ıslanınca temizlenen, bir dediği iki edilmeyen bebek, merdiven başında düşeceksin diyerek engellenince güç dengesinde anne ve babasının ağır bastığını acıyla fark eder. Bu ayrılma ve bireyselleşmenin uzlaşma devresinin başlangıcıdır. Bu dönüm noktasının krize dönüşüp dönüşmemesi ebeveynlerin tavrına bağlıdır. Anne baba yeterlilik, bağımsızlık ve üstünlük duyguları açısından çocuğun iç gücünün gelişimine olanak tanırlarsa, çocuk ileride kendini daha iyi hissetmek için başkaları üzerinde güç kurma fantezisi geliştirmez.

İnsanın Benlik Gelişim Evreleri

Erik Homburger Erikson, benlik gelişimini sekiz evreye ayırmıştır. Bu evreler insanın yaşam döngüsünde önemli yer tutar. Sağlıklı bir benlik gelişimi için her dönemin kendine özgü psikososyal sorunları çözülmeli ve gelişmeler sağlanmalıdır. Her evrede benliğin karşılaştığı bir olumlu, bir de bunun karşıtı iki öğe vardır. Zıt iki öğe arasında bir denge kurulabildiği ölçüde benlik gelişimi sağlıklı olacaktır (Örneğin; temel güvensizliğe karşı temel güven gibi).

Bağımlı Sevginin Özellikleri

Karşılık beklemeden sevmek, sevildiğim için seviyorum değil, sevdiğim için seviliyorum diyebilmek. Olgun sevgi budur.

Toplumsal İletişim

İnsanlar yaşamlarını sürdürmek, temel ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya gelmek durumundadırlar. Bu gereksinim toplumu doğurmuştur. Toplum, yaşam biçimlerinden kaynaklanan ortak kültüre sahiptir. Kültür, binlerce yıllık bir birikimdir ve ortak beklenti, amaç, inanç, duygu, düşünce ve değerlerden oluşur. İnsan, toplumla iletişiminde kültürel davranış kalıplarını kullanmak zorunda kalmaktadır. Bu davranış kalıpları insanı belli durumlar karşısında evet ya da hayır demek durumunda bırakır. Birey, toplumun beklentilerinin doğurduğu davranış kalıplarının yaptırımlarına verdiği yanıtlara göre, içinde yaşadığı grup, çevre ve toplum tarafından cezalandırılır ya da ödüllendirilir.

Çocuk Yetiştirme Tutumları

Her ailenin, her kültürün, her milletin kendine özel çocuk yetiştirme tarzı vardır. Amerika gibi kapitalist toplumlarda bağımsız, rekabet ve yarışmayı ödüllendirici, bireyselliği özendirici bir tutum hakimken, Japonya gibi geleneksel yapısını koruyan toplumlarda daha pasif, bulunduğu grubun çıkarlarını ön planda tutan, ben yerine biz olgusunun hakim olduğu eğitim tarzı revaçtadır. Aynı toplumdaki sosyoekonomik farklılıklar da çocuk yetiştirme tutumlarını değiştirebilmektedir.

Sadizm ve Sadistik Kişilik

Sadizm deyince genelde ilk akla gelen sadistik sapkınlıklardır ve Freud sadistik eğilimleri güdüsel olarak değerlendirmiştir. Günümüzde ise her tür dayatma ya da saldırgan davranış, güdüsel sadistik eğilimlerin biçim değiştirmiş ya da yüceltilmiş bir formu olarak daha geniş bir perspektifte ele alınmaktadır.

Anne Gibi Anne, Baba Gibi Baba Olmak

Günümüzün hızla değişen sosyokültürel yapısı anne-baba rollerinde büyük çelişkiler yaratmaktadır. Sağlıklı çocuk gelişimi annenin anne gibi, babanın baba gibi olmasına bağlıdır. Şefkat ve sevgiyi ifade eden anne ile koruyuculuk ve otoriteyi temsil eden baba figürü sağlıklı aile yapısında korunmalıdır. Burada ataerkil, aşırı tutucu, astığım astık, kestiğim kestik, şiddet ve cezanın uygulandığı bir yapıdan bahsetmiyoruz.

Çocuk Terbiyesi ve Çocuk Eğitimi

Çocuk terbiyesi ile çocuk eğitimi birbirine karışan kavramlardır. Çocuk terbiyesi güzel ahlaka, insani değerlere götüren süreçtir. Belli bir konuda bilgi, beceri ve tecrübe kazanma ise eğitimdir. Eğitim iyi verilmesine rağmen içerik kötü olabilir. Yükselmek ve iyi makamlara gelmek için her şeyin mübah olduğunu savunan bir eğitim, amacını karşılasa da etik ve ahlaki yönden eksiktir.