Alışveriş Çılgınlığı

Günümüzde alışveriş yapmadan duramaz hale geldik. Peşisıra açılan alışveriş merkezleri bu isteğimizi körüklüyor. Hiç gereği yokken sırf indirimde diye, sırf nasıl olsa taksitle satılıyor diyerek ihtiyaç dışı aldığımız birçok ev eşyası, giyecek, yiyecek vs. oluyor.

Nedir bu tüketim ve alışveriş tutkusu? Alışveriş yapınca ne kadar da rahatlıyoruz değil mi? Bir süre sonra da bakıyoruz ki, dolabımızda hiç giymediğimiz, nasıl beğendiğimize şaştığımız bir sürü giysi, mutfağımızda tüketemeyip, miadını dolduran bir sürü yiyecek.. Yeni modeli çıkan her cep telefonunu, her elektronik aleti alma isteği.. Altı ay önce aldığımız cep telefonunun yeni modeli çıkınca eskisinin gözümüzde demode olması, hiçbir değerinin kalmaması.

Neler oluyor bize? Çoğumuz birer alışveriş bağımlısı mı olduk? İhtiyacınız olmadığı halde alışveriş yapmadan duramıyor, alışveriş merkezleri ve internette alışveriş sitelerinden lüzumlu lüzumsuz alışveriş yapıyor ve kendinizi sorgulamaktan kaçınıyorsanız dikkatli olmalısınız. Evet, belki de bir alışveriş bağımlısısınız.

Alışveriş bağımlılığı ya da alışveriş çılgınlığı psikiyatride bir çeşit dürtü kontrol bozukluğudur. Kompülsif alışveriş yapma olarak isimlendirilir. Kompülsif alışveriş yapma gerilimin rahatlaması veya doyumla sonuçlanan karşı konulamaz alışveriş dürtüsüdür.

Kompülsif alışveriş yapma ilk olarak Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler tarafından tanımlanmıştır. Hastalığı ‘alma manisi’ olarak isimlendirmişlerdir. Alma manisi ‘oniomani’ olarak da bilinir.

Alışveriş bağımlılarının çoğu kadınlardır. Başlama yaşı 18-30’dur. Oniomani (alma manisi) patolojik dürtü ve tepkisel dürtüler olarak kabul edilir. Mizaç ve anksiyete bozuklukları, madde kullanımı, yeme bozukluğu ve kişilik bozuklukları çoğu vakaya eşlik eder. Obsesif kompülsif, borderline ve kaçıngan kişilik bozuklukları en çok rastlanan kişilik bozukluklarıdır. Depresyon, anksiyete ve düşük özgüven sıklıkla söz konusudur.

Kompülsif alışveriş yapmanın etiyolojisi henüz bilinmemektedir. Krueger’e göre kalıcı bir kendilik varlığı geliştiremeyen bireyler, eksik iç düzenlerini bütünlemek için dış kaynaklara yönelmektedirler. Lawrence ise alışveriş bağımlılığının kastrasyonla bağlantılı anksiyeteye tepki olarak oluştuğunu ileri sürer.

Hipomani veya mani dönemlerindeki aşırı alışveriş yapma, alışveriş bağımlılığı değildir. Bu durum bayram, doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel zamanlarda, ayrıca bütçeye uygun, ihtiyaca yönelik yapılan alışverişlerde patolojik kabul edilmez.

Kompülsif alışveriş bağımlılığında, kendiliğinden düzelmeler çok seyrektir ve hastalık kronik seyirlidir.

Kıyafet, mücevher, ayakkabı ve makyaj malzemeleri en sık alınan maddelerdir. Çoğu kez maddi değeri düşük olanlar tercih edilir. Ekonomik etkisinden ziyade miktar olarak çok alındıkları için sorun çıkarırlar.

Kompülsif alışveriş bağımlılığı kişi için eğlendirici, heyecanlandırıcı ve arzulanan bir durumdur. Bazı olgularda obsesif kompülsif bozukluktaki istiflemeden farklı olarak obje biriktirme görülebilir.

Bir çok kişi için alışveriş çılgınlığı depresyon dönemlerinde artar. Son yıllarda alışveriş tutkusu da depresyon kriterleri arasında sayılmaktadır. Bazı hastaları depresif dönemlerde sadece alışveriş rahatlatmaktadır.

Alışveriş davranışının satıcıyla olumlu karşılıklı etkileşime girmek ve özgüveni artırıcı etkisi vardır. Kompülsif olarak alınan şeyler başkaları ve kişinin kendisiyle ilgili imajını arttırmaya da yaramaktadır.

Bu psikiyatrik tanımlamaların yanında tüketici davranış araştırıcıları kompülsif alışveriş yapmayı modern çağın sosyokültürel bir fenomeni olarak tanımlarlar.

Bu fenomenden az etkilenmek için şunlara dikkat etmeliyiz:

  1. İhtiyaç listesiz alışverişe çıkmayın.
  2. Liste harici bir şey almamaya dikkat edin.
  3. Bütçenizi planlayın, bütçeniz dışına çıkmayın.
  4. Özellikle ödeme sırasında son dakikada gözünüze çarpan şeyleri dikkate almayın.
  5. Sırf indirimde diye gereksiz şeyler almayın. O gün kendinizi tutabilirseniz, muhtemelen ikinci gün bu isteği duymayacaksınız.
  6. Kredi kartlarınızın sayısını minimuma indirin. Mümkünse alışverişe kredi kartsız çıkın.
  7. Aç karnına market alışverişine çıkmayın.
  8. Mail ya da cep telefonu mesajlarıyla gelen indirim, alışveriş fırsatı gibi haberleri okumadan yok edin.
  9. Alışveriş için kendinize akılcı, mantıklı sebepler bulmaya çalışmayın.
  10. Her alışverişinizde ‘’buna ihtiyacım var mı, aldığımda nereye koyacağım, beklersem bir şey kaybeder miyim, neden buradayım, kendimi nasıl hissediyorum?’’ sorularını sorun ve bunu alışkanlık haline getirin.
  11. Alışveriş yaptıktan sonra ‘’alışveriş planım dahilinde miydi, aldığım şey ihtiyacım mıydı, bu alışveriş kimi etkileyecek, bu alışveriş geleceğimi nasıl etkileyecek, alışveriş öncesinde ve sonrasında ne hissettim?’’ gibi soruları kendinize sorun.

Tüm bunların yanında açken, yorgunken, sinirli, stresli ve mutsuzken alışverişe çıkmamak, alışveriş çılgınlığından koruyacak en basit tedbirlerdir.

Hastalık düzeyindeki kompülsif alışveriş yapmanın tedavisinde ise antidepresan, anksiyolitik ve antipsikotik ilaçlar olguya göre tercih edilmektedir.

Asıl tedavi ise bilişsel-davranışçı terapilerle mümkündür. Temel amaç alışverişin altında yatan kognitif çarpıklıkları önlemek ve düzeltmeyi öğretmektir.

Tüm bağımlılık tedavilerinde psikiyatri Antalya ve Antalya psikoterapi merkezi olarak hizmet vermekteyiz.