antalya-psikiyatrist

Toksik Arkadaşlık

Arkadaşlık ilişkileri, bireyin psikolojik sağlığını doğrudan etkileyen en önemli psikososyal faktörlerdendir. Çünkü insan sosyal varlıktır. Çevresindekilerle anlamlı bağlar kurarak güven, aidiyet ve duygusal destek gibi temel psikolojik ihtiyaçlarını karşılar.

Arkadaşlıklar insan psikolojisini olumlu etkilediği gibi olumsuz da etkileyebilir. Özellikle toksik arkadaşlıklar bireye duygusal, zihinsel ya da fiziksel olarak zarar verdiği gibi karşılıklı destek, güven ve saygının olmadığı bir ilişki biçimidir.

Toksik arkadaşlıklar, bireyi duygusal olarak yıpratır, sınır ihlali yapar ve kişisel gelişimi engeller. Bu tür arkadaş ilişkileri dışarıdan bakıldığında yakın gibi görünse bile kişinin özsaygısını, özgüvenini ve ruhsal dengesini bozar. Toksik bir ilişkide sürekli olumsuzluk, tek taraflı duygusal yatırım, manipülasyon, sınırlara saygısızlık ve rekabet söz konusudur.

Toksik Arkadaş Özellikleri:

1. İletişim tarzı olumsuzdur. Sürekli sizi eleştirir, küçümser ya da alay eder. İletişim halindeyken empatiden yoksundur. Aksine suçlayıcı ve yargılayıcı bir dil kullanır. Sözünüzü keser, dinlemez. Konuşma hep onun etrafında döner. Siz duygularınızı ifade ettiğinizde ise, “ abartılı” ya da “aşırı duygusal olmakla” suçlama yapar.

2. Toksik bir arkadaşın en belirgin özelliği manipülatif davranmasıdır. İstediğini elde edebilmek için karşı tarafta suçluluk duygusu oluşturur. “Ben olmasam kimse yanında olmazdı.” gibi sözlerle sizdeki suçluluk duygusunu artırabilir. Sizi kontrol edebilmek için kolaylıkla rol yapabilir. Kurban rolüne girebilir. Söylediğiniz şeyleri farklı aktarır ya da tersine çevirir. Pasif-agresif davranabilir. Sizi kendinizden şüphe ettirebilir. “Sen yanlış hatırlıyorsun, öyle demedim” gibi sözlerle gaslighting yapabilir.

3. İlişki tek taraflıdır. Siz onu dinler, desteklersiniz fakat o sizi dinlemez. Yardım talep ettiğinizde ortadan kaybolur. İlişkide veren taraf siz, o ise sadece alan taraftır. Zaman, enerji ve ilgi bakımından denge kuramaz.

4. Kıskanç davranışlar sergiler. Başarılarınızı kutlamak yerine küçümser. İlgisiz davranır. Sürekli kendini sizinle kıyaslama yapar. Arkadaş grubu içinde sizi kötü göstermekten çekinmez. “Sen şanslısın ben senin yerinde olsaydım…” gibi cümlelerle sizin emeğinizi değersizleştirir.

5. Sınır ihlali yapar. Sizin hoşlanmadığınız ve sizi rahatsız eden bir durumu söylediğiniz halde sizi dinlemez. Aksine bunu dile getirdiğiniz için sizin kendinizi kötü hissetmenize sebep olur. Örneğin, haber vermeden çat kapı evinize gelebilir. Sizin özelinizi başkalarına anlatabilir.

6. Rekabet halindedir. Örneğin, işinizde terfi almış olabilirsiniz, yeni bir ilişkiye başlıyor olabilirsiniz ya da yeni bir araba almış olabilirsiniz. Sizi kıskanır, bunu rekabetle gizler. “Benimki daha iyi” gibi söylemlerle karşılaştırma yapar. Sizin başarılı olmanızı ya da daha iyi bir şey yapıyor olmanızı istemeyecektir. Bu tür rekabet, sağlıklı arkadaşlıktaki motive edici rekabetten farklıdır. Buradaki amaç üstünlük kurmak ve kontrol sağlamaktır.

7. Gizlice sizi kopyalayabilir. Bu da genellikle kimlik karmaşası, kıskançlık ya da rekabet duygusunun bir yansımasıdır. Örneğin aldığınız yeni bir ayakkabının gidip aynısını alabilir. Ya da bir mekana gittiniz aynı yerlere gitmeye çalışır. Taklit ettiği halde, genellikle sizi takdir etmez. Aksine kendini sizden üstün göstermeye çalışır.

8. Diğer arkadaşlarınızı kıskanırlar. Toksik bir arkadaş sizi sahiplenme eğilimindedir. Bu yüzden sizin diğerleriyle olan bağınızı kıskanabilir. Aranıza girmeye çalışır ya da sizi onlardan uzaklaştırmaya çalışır. Bazen de diğer arkadaşlarınızı kötüleyerek aranızda rekabet yaratabilir. Toksik bir arkadaşınızın mesajlarına yanıt vermediğiniz noktada diğer arkadaşlarınızı suçlamaya ve onları eleştirmeye başlayabilir. Bu tür kıskançlık, kontrol ihtiyacından ve güvensizlikten kaynaklanır.

Toksik Arkadaşlıkların Psikolojiye Etkisi:

Sağlıklı kurulan arkadaşlıklar bireye destek, güven ve aidiyet duygusu hissettirirken, toksik arkadaşlıklar bu duyguların aksine kişinin psikolojik iyilik halini negatif etkiler. Kişinin duygusal dengesi, özsaygısı, benlik algısı ve sosyal işlevselliği üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir. Bu etkiler genellikle yavaş yavaş gelişir. Kişi çoğunlukla yaşadığı bu toksik arkadaşlığı geç fark eder.

Toksik arkadaşlıklar duygusal, bilişsel ve davranışsal olmak üzere negatif etkiler. Kişinin duygusal istikrarlarını zedeler. Özellikle manipülatif davranışlar kişinin suçluluk ve değersizlik hissetmesine yol açabilir. Sürekli stres ve kaygı yaşamasına neden olur. İlişkide sürekli veren taraf olduğu için duygusal tükenmişlik yaşar. Arkadaşına karşı hem sevgi hem öfke hissetmek kişinin karmaşık duygular hissetmesine neden olarak kararsızlığa yol açar. Toksik ilişkiler zamanla bireyin kendisi ve çevresi hakkındaki düşüncelerini çarpıtır. “ Ben yeterince iyi değilim” “ Sorun bende sanırım” gibi olumsuz otomatik düşüncelerin gelişmesine neden olur. Bu durum kişinin özsaygısının azalmasına ve kendilik değerinin zayıflamasına yol açar. Sosyal geri çekilme, kaçınma ve kendini ifade etmekte güçlük gibi davranışsal etkiler görülebilir. Uyku ve yeme düzeninde değişimler gözlenebilir. Baş ağrısı, mide sancıları ve kaslarda gerginlik gibi fiziksel şikayetler eşlik edebilir. Uzun süreli toksik arkadaşlıklar anksiyete bozuklukları, depresif belirtiler, travma sonrası stres bozuklukları ve bağlanma sorunları gibi psikolojik sonuçlara neden olabilir.

Toksik Arkadaşlık Nasıl Bitirilir ?

Öncelikle bir arkadaşlığı ya da dostluğu bitirmek romantik ilişkiler gibi değildir ve birey için zorlayıcı olabilir. Bu nedenle çoğu kişi bu süreci yönetmekte güçlük çeker. Bazen bu arkadaşlıklar ya kendiliğinden biter ya da kişinin bir karar alması gerekebilir. Öncelikle bir arkadaşlığı bitirmek için bu ilişkinin zarar verdiğini kabul etmek ilk adımdır. Çoğu kişi bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındadır ama adını koymakta zorluk çeker. Toksik arkadaşlığı fark edebilmek ne kadar zor ise bitirmek de psikolojik olarak bir o kadar güçtür. Kişi hem kaybetmek korkusu hem de suçluluk duygusunu birlikte yaşar. Sağlıklı bir şekilde bu arkadaşlığı bitirebilmek için fark etmek ve kabullenmek önemlidir. Bu ilişki size iyi geliyor mu? Onunla vakit geçirdikten sonra kendinizi nasıl hissediyorsunuz? bu sorulara verdiğiniz yanıtlar genelde arkadaşlık ilişkinizle ilgili nasıl bir karar vermeniz gerektiğine yön gösterir. İkinci bir adım duygusal olarak uzaklaşabilmek önemlidir. Toksik ilişkiler çoğunlukla sınır tanımadığı için açık ve net olmak gerekir. “Şu anda müsait değilim.” “ Bu konuda konuşmak istemiyorum” gibi cümlelerle belirtebilirsiniz. Hoşlanmadığınız ya da istemediğiniz durumlarda sınır koymak bencillik değil, özsaygı göstergesidir. Birden ilişki bağlarını koparmak mümkün olmayabilir ya da güvenli değildir. Görüşme sıklığını azaltarak adım atabilirsiniz. Size mesaj attığında hemen dönüş sağlamadan kısa ve net cevaplarla iletişim kurabilirsiniz. Böylece duygusal bağlarınız zayıflar ve ilişki doğal bir biçimde çözülür. Eğer ilişkinizde bir yüzleşme alanı oluştuysa bunu açıkça konuşmak iyileştirici olabilir. Örneğin, “Son dönemde bu arkadaşlığın beni yorduğunu ve yıprattığını fark ettim. Kendime biraz alan tanımam gerekiyor.” gibi cümlelerle ifade edebilirsiniz. Bu konuşmayı yaparken suçlayıcı bir dille değil de “ben dili” kullanarak yapmak önemlidir. Genellikle toksik ilişkilerde “beni bırakamazsın” ya da “ sen çok değiştin” gibi sözlerle karşı taraf suçluluk duygusu yaratabilir.Bu durumda arkadaşınıza “ kendini korumak bencillik değil, sağlıktır. Bir ilişki karşı taraftan birini küçültüyorsa, yıpratıyorsa orada kalmak kimseye fayda sağlamaz.” diyerek açıklayabilirsiniz. Bu süreçte güvendiğiniz bir başka arkadaşınızla duygularınızı paylaşmak iyi gelebilir. Yeni sosyal çevreler edinebilirsiniz. Kendinize bol bol zaman ayırarak, size iyi gelen şeylerle ilgilenebilirsiniz. Toksik bir ilişkiden çıkmak duygusal detoks sağlar. Sabır ve özşefkat ister. Bu süreci kendi başınıza yönetmekte zorlandığınız noktada psikolojik destek almanız önerilir.

Toksik Arkadaşlığın Ardından;

Toksik bir ilişki farkında olmadan kişiyi duygusal olarak tüketmiştir. Bu arkadaşlığın ardından yaşanan süreç zorlayıcı olabilir. Aynı zamanda bu süreç kişi için kendini yeniden tanıma ve güçlenme fırsatı sunar. Bazı becerileri yeniden kazanım sağlar. Hayır diyebilmeyi öğrenir. Birçok insan reddedilme korkusu, suçluluk hissi ya da sevilmeme kaygısı yaşar. Karşıdaki kişiye hayır diyemediğinde ise, duygusal tükenmişlik, öfke birikimi ve kendine yabancılaşma başlar. Aslında hayır diyememek başkalarını korurken kendine zarar vermektir. Kişi toksik bir ilişkiden kurtulduğunda hayır diyebilmenin psikolojik faydalarını görür. İlişkileri daha dengeli hale gelir. Toksik arkadaşlığın ardından kişinin kendini yalnız ve duygusal boşlukta hissetmesi çok normaldir. Bu iyileşmenin doğal bir parçasıdır. Kendi ihtiyaçlarını fark ederek sahiplenir. Kendi sınırlarını tanır. Psikolojik sağlamlığın ve özsaygının temelinde kendi sınırlarını tanımak vardır. Ne istediğini, neye tahammül edemediğini ve seni nelerin rahatsız ettiğini fark edebilmek ve bunları net bir şekilde ifade edebilmek önemlidir. Böylece kişi gerçek benliğiyle yaşar ve rol yapma ihtiyacı azalır. Özsaygı ve özgüven artar. İlişkilerde başkaları tarafından sömürülmez ve yıpranmaz. Artık kişiyi yoran ilişkiler yerine karşılıklı saygı, destek ve samimiyet barındıran dostluklara alan açabilir. Daha sağlıklı ilişkiler kurabilir.

Psikolog Funda Buharalı. Antalya Psikiyatrist, Psikoterapist Antalya.