Paylaşan Ebeveynlik

Sosyal medyada çocuklarıyla ilgili aşırı paylaşımda bulunan ebeveynleri tarifleyen sharenting, yani paylaşan ebeveynlik giderek psikolojik bir sorun halini almaktadır.

“Sharenting” terimi İngilizce “share“ paylaşmak ve ebeveyn “parent (anne-baba)” kelimelerinin birleşimiyle oluşan, çocuğun her durumunu sosyal medyada aşırı paylaşım yapan ve paylaşmaktan kendini alıkoyamayan ebeveyn modelidir. Türkçe terim karşılığı tam olarak türetilememiş olsa da literatürde bulunan araştırmalarda “paylaş ana babalık” veya “paylaşan ebeveynlik” olarak yer almaktadır.

Bu yazımızla siz ebeveynlere sharenting ile ilgili farkındalık oluşturabilmeyi, bilgi ve tutumlarınızı değerlendirebilmenize yardımcı olmayı ve toplumsal anlamda sizleri bilinçlendirebilmeyi amaçlamaktayız.

Gelişen teknolojinin bir sonucu olarak internet kullanımın artmasıyla birlikte sosyal medya kullanıcı sayısı da her geçen gün artmaya devam ediyor. İnternet üzerinde geçirilen vaktin büyük bir çoğunluğunu sosyal medya platformları oluşturmaktadır. Bireyler paylaşımda bulunabilmek, oyun oynamak ve iletişim kurabilmek vb. gibi ihtiyaçları için sosyal ağları daha sık kullanmayı tercih ediyor. Bu durum sosyal medyayı yaşamımızın bir parçası haline getiriyor.

Ayrıca ebeveynler arasında da sosyal medya kullanımı hızla artış göstermeye devam ediyor. Bunun en önemli sebeplerinden birisi ise akıllı telefon kullanımının yaygınlaşmasıdır. Teknolojinin sağladığı kolaylıklar nedeniyle ebeveynler her durum ve ortam içerisinde rahatça çocuklarının resim ve videolarını çekip paylaşımda bulunabiliyorlar. Ebeveynler çocuklarıyla yaşadıkları deneyimleri, çocuklarının fotoğraflarını, videolarını, çocuğuyla yaşadığı durumlara dair hissettiklerini, çocuk yetiştirme sürecinde yaşadıkları zorlukları ve çocuklarının kişisel bilgilerini takipçileriyle rahatça paylaşabiliyorlar. Birçok paylaşım ebeveynler arasında olumlu bilgi alışverişi şeklinde gerçekleşiyor. Yaptıkları paylaşımlarla da diğer ebeveynlerden destek ve öneri alıyorlar. Fakat kişisel paylaşılan çoğu içerik ne yazık ki pek çok riski de beraberinde getiriyor.

Özellikle çocukların ilk adımları, ilk dişi, doğum günü, tuvalet eğitimi gibi tüm gelişimsel özellikleriyle beraber hatta daha doğmadan ultrason görüntülerini paylaşan kısacası çok erken yaştan itibaren çocuğa digital bir kimlik oluşturan ebeveynler için üretilmiş bir terimdir sharenting. Ebeveynlerin büyük bir kısmı paylaşım yapmalarının sebebini ise hatıra bırakabilmek ya da anı biriktirebilmek için yaptıklarını iletmektedir. Bir diğer önemli etken ise çocuğunun mutluluğunu paylaşmak için yaptıklarını dile getirmektedir. Günümüzde yeni nesil ebeveynler yaşadıkları mutlulukları ve zorlukları sosyal medya aracılığıyla bu şekilde paylaşım yapıyorlar. Bu paylaşımlar ebeveynlerin ve çocuklarının benlik sunuş biçimlerini de şekillendirmektedir. Ebeveynler sosyal medyada kabul gördükleri şekilde yani diğer insanların kendilerini beğeneceği olumlu bir imaj oluşturarak benliklerini sunmaya çalışıyorlar. Sosyal medya aracılığıyla da olmak istedikleri şekilde kendilerini sunarak digital içerik oluşturuyor ve çocuklarını da görmek istedikleri şekilde paylaşım yapıyorlar.

Anneler ve babaların sosyal medyadaki içerik paylaşımları elbette ki birbirinden farklılık göstermektedir. Özellikle yapılan araştırmalarda annelerin daha çok paylaşma eğiliminde olduklarını, babaların ise daha sınırlı ve temkinli davranarak digital içerik oluşturdukları gözlenmiştir.

Birçok ebeveyn etraftan onay alabilmek, iyi bir ebeveyn olmak ve bunu etrafa gösterebilmek için çocuklarına ilişkin sürekli ve abartılı paylaşımlar yapıyorlar. Çocuklarının video ve resimlerini aşırı şekilde paylaşarak psikolojik tatmin aracı olarak kullanmaktadırlar. Ebeveynlerin takipçilerinden bu paylaşımlara gelen beğeni ve yorumlarla da ebeveynlik rolünden duydukları memnuniyeti desteklemektedirler. Bazı aileler ise sanal ortamda ticari amaçlar uğruna kendisini ve çocuklarının tüm kişisel hayatını sürekli paylaşmaya devam etmektedir. Artan sosyal medya paylaşımları birçok konuda ailelere fayda sağlamasının yanı sıra bilinçsizce yapılan paylaşımlar ise çocukların gizlilik haklarının ihlal edilmesine neden oluyor. Bu nedenle ebeveynler bilinçsizce çocuklarının mahremiyetine ve digital kimliklerine istemeden de olsa zarar verebiliyorlar. Ebeveynlerin çocuklarını kullanarak keyifli zaman geçirmek adına yaptığı paylaşımlar abartılarak çocuğun sağlıklı gelişimine zarar verebilecek digital içeriklere dönüşebiliyor.

Burada ebeveynlere düşen en önemli sorumluluk sharenting olgusunun aşırıya kaçtığı zaman çocuğun psikolojik sağlığına, kişilik haklarına ve digital kimliğine zarar verme durumunu göz önünde bulundurarak paylaşım yapmalarıdır.

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalar:

  • Ebeveynler kendilerine ve çocuklarına ait kişisel bilgilerini (TC kimlik no gibi) sosyal ağlarda paylaşmamalıdır.
  • Paylaşım yaparken sosyal medya ayarlarınızı kontrol etmeye özen gösterin. Paylaşımlarınızı güvenlik ve gizlilik ayarlarından gerekli kısıtlamaları etkin hale getirdiğinizden emin olarak yapmaya dikkat edin.
  • Herkese açık paylaşmayacağınız bilgi ve görüntüleri çevrimiçi paylaşmayın.
  • Çocuklarınızı kıyafetsiz paylaşmayın. Bu paylaşımlar cinsel istismarı ve siber zorbalığı pekiştirir.
  • Çocuklarınızla ilgili özel ve mahrem bilgi paylaşımı konusunda dikkat ediniz.
  • Ebeveynler yaptıkları paylaşımlarla çocuklarının şimdiki ve gelecekteki yaşamlarını etkileyebilirler. Bu yüzden yapılan paylaşım içerikleri hakkında bilinçli hareket etmek büyük önem taşır.
  • Çocuklarınızla ilgili paylaşım yaparken onların fikrini alın. Paylaşımlarınız zararsız olsa dahi çocuklarınızın yapılan paylaşımla ilgili fikrini sorun.
  • Çocuklarınızın fotoğraflarını paylaşırken gerçekten tanıdığınız kişilerle paylaşın.
  • Çocuğun yaşadığı komik olayların resimlerini paylaşırken çocuğa ileride rahatsızlık verme ihtimalini göz önünde bulundurun.
  • Hazırladığınız gönderiyi paylaşım yapmadan önce “çocuğunuzun geleceğine nasıl yansır” kısa bir an durun ve düşünün.

Psikolog Funda Buharalı.