0242 311 44 33
Literatürde “procrastination” olarak geçen erteleme hastalığı, kişinin yetiştirmesi gereken işleri ertelemesi ya da yapmaktan kaçınmasıdır.
Zaman zaman her bireyde olduğu gibi yapmanız gereken işleri ötelediğiniz ya da o işe başlamadan önce son bir kez daha başka bir şeyle meşgul olduğunuz anlar vardır. Sınavların son zamanına kadar ders çalışmayı ertelemek, son teslim zamanına kadar projelerin yapılmaması, odanızın bir türlü toparlanmaması, faturaların ödemesinin gecikmesi, okumanız gereken kitapların okunmaması vb. gibi sonuç ne olursa olsun davranışların patolojik düzeyde ertelenmesidir. Yetiştirmeniz gereken işleri sürekli bahaneler üreterek öteliyor ve ağırdan alarak bir türlü işin başına geçip tamamlayamıyorsanız, yani bilerek ve isteyerek sorumlu olduğunuz işlerden kaçınma davranışı gösteriyorsanız erteleme hastalığından söz edebiliriz.
Günümüz toplumunda yaygın olarak görülen erteleme hastalığı bireyin günlük işlerini aksatmasının yanı sıra sosyal ilişkilerine de olumsuz etkiler yaratan psikolojik bir durumdur. İşlerini zamanında yapmak yerine erteledikleri için işin tamamlanması gereken zaman yaklaştıkça öfke, kaygı ve stres problemleri de artar. Bunun yanı sıra depresif belirtiler göstermek, depresyona girmek, yoğun kaygı duymak ve fizyolojik rahatsızlıklar da erteleme hastalığı olan bireylerde görülebilir. İşlerin birikmesinin sonucu olarak stres ve kaygı düzeyinin artmasıyla beraber suçluluk, yetersizlik, umutsuzluk ve özgüven problemlerinin yaşanması da kaçınılmazdır. Sürekli erteleyen hatta ertelediği için stres ve sıkıntıya giren buna rağmen bu davranışı halen devam ettiren bireylerde bu durum kronik ertelemeye dönüşmektedir. Toplumumuzda her yaş ve cinsiyetten bireylerde erteleme eğilimi görülmektedir.
Erteleme hastalığında bireyin hem kişilik özelliği hem de duruma göre erteleme bileşenleri ele alınır. Çoğunlukla kendini yetersiz hisseden, üşengeç, plansız hareket eden, zaman yönetimini iyi kullanamayan ve yapacağı işle ilgili yeterli donanıma sahip olmayan kişiler erteleme davranışı göstermeye daha yatkındır. Ayrıca mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip olmak, başarısız olmaktan korkmak ve kendisine yönelik yüksek beklentiler içerisinde olması da erteleme hastalığı olan kişilerin özellikleri arasındadır. Aynı zamanda erteleme eğilimi gösteren bireyler dürtüseldir. Sorumlu oldukları işlerden çabuk sıkılan, önemli veya önemsiz işleri zamanında yapmayan ve anlık duygularına göre hareket ettikleri için de öz kontrolleri zayıftır. Kişinin hayatının bazı dönemlerinde belirli durumlarda sergilediği erteleme davranışı ise duruma göre erteleme yani durumsal erteleme olarak nitelendirilir. Örneğin; bir öğrencinin sınavdan bir gün öncesine kadar ders çalışmaması ve sürekli çalışmasını ertelemesi gibi.
Ertelemenin başlıca sebepleri ise şöyledir:
Erteleme İle Baş Etme Yöntemleri:
Son olarak; geçmişte bir takım ertelediğiniz ya da hala da ertelemeye devam ettiğiniz sorumluluklarınızın olduğu anlar olmuştur ya da oluyordur. Şu andan itibaren kendinize kızarak ya da öfkelenerek yeni bir erteleme yaratmaya izin vermeyin. Erteleme davranışının üstesinden gelebilmek için önce bu hastalığı kabul edebilmek ve ardından korkularınızla yüzleşmeniz gereklidir. Unutmayın kendiniz için yapacağınız en önemli şey bir işe başlayabilmek, yani harekete geçmektir. Bir işe başlayabilmek, harekete geçmek çok önemli ve kıymetlidir. Bu sizin hem kendinize olan inancınızı hem de motivasyonunuzu arttıracaktır. Sadece düşünerek ya da bulunduğunuz durumdan yakınarak erteleme hastalığıyla baş edemezsiniz. Eğer hala harekete geçmekte güçlük çekiyorsanız, erteleme davranışınız devam ediyorsa ve bu durum günlük rutininizi aksatıyorsa bir psikolog ya da psikiyatristten destek alabilirsiniz.
Psikolog Funda Buharalı.