İş Yerinde Psikolojik Taciz, Mobbing

Günümüzde dikkat çeken konulardan biri olan mobbing kavramı, çalışma hayatında sık görülen sosyal ve psikolojik çok boyutlu eylemler dizisidir. Sistemli bir şekilde tekrarlayan, süreklilik arz eden çalışanı sindirme amacıyla uygulanan psikolojik davranışları ifade eder.

Latince “mobile vulgus” sözcüğünden türeyen “mobbing” kavramı; kararsız kalabalık ve şiddete yönelmiş topluluk anlamlarını taşımaktadır. İngilizcede ise “mob” kelimesi saldırmak ve rahatsız etmek anlamına gelmektedir. Türkçe anlam olarak tam bir karşılığı olmamasına rağmen, mobbing kelimesi yıldırma, bezdirme ve birisine karşı cephe alma ya da duygusal saldırıda bulunma olarak anlamlandırılmıştır. Ülkemizde iş yerinde psikolojik taciz, yıldırma ve mobbing kavramları kullanılmaktadır.

Mobbing olgusunun farkına varılması, nedenlerinin belirlenmesi ve önlemlerinin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Bu yazımızda iş hayatında sık rastlanan fakat isimlendirilemeyen, sosyal ve psikolojik boyutu çok önemli bir konu olan mobbing (psikolojik taciz) kavramına değineceğiz.

Mobbing kavramı ilk olarak Avusturyalı bilim adamı Kondrad Lorenz tarafından hayvanların sürünün dışında olan bir canlıya karşı toplu bir şekilde atağa geçme durumunda kullanılmıştır. Daha sonra Peter Paul Heinnemann aynı terimi, öğrenciler arasında görülen zorbalık ve tacizi ele almak amacıyla kullanmıştır. Burada her iki mobbing kavramının kullanımıyla ilgili ortak ifade, bir grubun tek kalmış bir bireye zarar vermesidir. Yapılan araştırmalarda; okullardaki şiddet vakaları için “bullying” terimi, örgütsel çalışmaların yapıldığı eğitim birimleri, askeri birimler ya da iş yerlerindeki örgütsel saldırılar için farklı terimler kullanılmaya başlanmış. İş yerindeki vakalar için ise “mobbing” kavramı uygun görülmüş. Mobbing ; fiziksel değil psikolojik baskı ve tacizi içinde barındıran iş yeri psikolojisini açıklarken; bullying kavramı ise fiziksel şiddeti de içinde barındırdığı için mobbing kavramından ayrılmaktadır.

Mobbing vakaları düşey, yatay ve dikey olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmıştır. Düşey mobbing; üstlerin astlarına uyguladığı psikolojik şiddettir. Fazla görevler yükleyerek kişiye yetersizlik duygusu hissettirerek istifa etmesini hedefler. Dikey mobbing; astların üstlerine uyguladığı daha çok sitem ederek baskıda bulundukları psikolojik şiddet türüdür. Son olarak yatay mobbing türünde ise; aynı statüye sahip kişilerin birbirlerine uyguladığı ve günümüzde en sık görülen psikolojik şiddet türüdür. Bunun sebebi ise çalışanlar arasındaki kıskançlık ve rekabet ortamıdır.

Mobbing davranış türünün özellikleri; kasıtlı olarak yapılması, sistematik olarak tekrarlanması, uzun zamandır devam ediyor olması (en az 6 ay) ve çalışanı iş yerinden uzaklaştırma amacı gütmesidir. Yanlı personel seçimi, dönemsel işçi istihdamı ve iş yerindeki bazı mevkilerin elde edilebilmesi için yaşanan rekabetler mobbing davranışının nedenleri arasındadır. Bunun yanı sıra örgütsel ve yönetimsel bazı nedenler de mobbinge yol açmaktadır. Özellikle psikolojik tacizin verim artırılmasında ve disiplin oluşturmada bir araç olarak kullanılması, hiyerarşik yapı, insan kaynaklarına ayrılan masrafların düşürülmek istenmesi, iletişim eksikliği, sorunları çözmede eksiklikler, liderlik vasfının zayıflığı, takım çalışmasındaki yetersizlikler, birisini suçlamaya yönelik toplumsal alışkanlıklar ve iş yeri içindeki eğitimlerin önemsenmemesi gibi durumlar mobbinge neden olmaktadır.

Yapılan araştırmalarda ülkemizde mobbingle karşılaşma riski özel sektörde çalışanlara karşılık (%4) kamu sektöründe (%6) daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bunun sebebi ise, kamuda çalışan personellerin kolay kolay işlerini terk edememesi ve işten çıkarılma riskinin az olmasıdır.

Bir davranışın mobbing sayılabilmesi için; iş yerinde gerçekleşmesi, kanunda sayılan ayrımcılık temellerine dayanılarak yapılması, kişiyi işinden soğutmak ve bıktırma amacı gütmesi, kasıtlı yapılması ve birden fazla eylemi içermesi gerekmektedir. Mobbing örnekleri ise şöyledir: İşten çıkarma tehdidi, kişisel eşyalara zarar verilmesi, dışlama, sözlü aşağılama, kıdem düşürme, çalışana görevi olmayan işler verme, sürekli eleştiri ve suçlama vb. davranışlardır.

Mobbing uygulayan kişilerin ortak özellikleri ise şöyledir; rekabetçi, sürekli çevresinden ilgi görmek isteyen, kıskanç, iş yaşamında uyumsuz, üstleri ve altları ile iletişimi kötü ve çalışma arkadaşlarını sürekli denetleyen bir yapıya sahiptir. Bu şiddete maruz kalan kişilerin sahip olduğu özellikler ise şöyledir; mobbing uygulayan kişiye göre daha yeteneklidir. İşine özen gösteren, etkin ve yaratıcıdır. Çalışma arkadaşlarına ve patronlarına karşı dürüsttür.

Mobbingin bireyler üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Mobbinge maruz kalan mağdurun ruhsal ve beden sağlığı üzerinde ciddi etkileri vardır. Psikolojik şiddetin sıklığı, tekrarı ve süresi önemlidir. Her bireyin kişilik yapısı farklı olduğu için buna dayanma gücü farklıdır. Kaygı bozuklukları, yoğun stres, sık ağlama, konsantrasyon bozuklukları, sosyal izolasyon, yeme problemleri, kalıcı uyku bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. Bunun yanı sıra bazı vakalar intiharla sonuçlanabilir. Sadece mağdurla sınırlı kalmayıp onun yakın çevresine de psikolojik, sosyal, fizyolojik ve hatta ekonomik olarak zarar vermektedir. Bu süreçten en çok etkilenen mobbinge maruz kalan kişidir fakat sürecin ilerlemesiyle birlikte çalışma arkadaşları ve kurum açısından da bu durum olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Mobbing ile nasıl başedebilirsiniz?

*Öncelikle ruh sağlığınızın korunabilmesi için psikolojik destek alın.
*Mobbing uygulayan kişiye karşı yapmaya çalıştıklarının farkında olduğunuzu ve bu durumdan rahatsız olduğunuzu açık ve net bir şekilde ifade edin.
*Bu süreçte diğer iş arkadaşlarınızdan ya da yakın aile bireylerinizden destek isteyebilirsiniz.
*İş yerinde görev tanımınızın dışında sizden istenen işleri ve yaşadığınız tüm olumsuzlukları belgeleyin. Gerekli durumlarda delil toplayarak, kendinize uygun stratejiler belirleyin. Ardından hukuki yollara başvurun.
*Kendi değerinizin farkında olun.
*Yaşananlar özgüveninizi azaltmış olabilir, bu nedenle özgüveninizi artıracak okumalardan yararlanabilirsiniz.
*Yaşamınıza esneklik kavramını katın.
*Geriliminizi spor yaparak ya da sevdiğiniz aktivitelerle ilgilenerek atabilirsiniz.

Psikolog Funda Buharalı.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikiyatrist Antalya.