Çocuklarda Hipnoz ve Hipnoterapi

Çocuklarda hipnoz uygulaması antik çağlara kadar dayanmaktadır. Braid ve Elliston büyük operasyonlarda anestezi yerine hipnozu birçok çocuk üzerinde başarıyla uygulamıştır.

1800’lü yılların sonu ve 1900’lerin başlarında Fransız Liebeault ve Bernheim, İngiliz Bramwell çocuklarda tırnak yeme ve kronik baş ağrısında hipnoterapinin olumlu etkilerinden söz etmektedir.

1970’li yıllarda kanser, hemofili ve astım gibi kronik hastalıklarla mücadelede çocuklar için hipnoz eğitiminin yararları kabul edildi. Hipnoz çocuklarda erişkinlerdekinden biraz daha farklı bir biçimde uyuklama ya da hayalde canlandırma duygusuna benzeyen alternatif bir uyanıklık ve dikkat durumu olarak tanımlanabilir.

Pek çok çocuk herhangi bir çizgi filme, videoya, masal dinlemeye, kukla oyununa, evcilik gibi herhangi bir oyuna ya da bir hayal kurmaya odaklandıklarında hipnoz benzeri durumlara kendiliğinden girer ve çıkarlar.

Çocuklardaki bu telkine açıklık ve dikkatin odaklanması sayesinde dışarıdan uyarıyla hipnoz oluşturulması doğal bir süreçtir ve genellikle olumlu kabul edilir.

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kendiliğinden hareketsizlik ve gevşeme gözlense de, 7 yaş altındaki küçük çocuklar hipnoz sırasında çoğu kez görünür biçimde gevşemez. Bir çok çocuk hayal alemine dalarak odada hareket edip, gezebilir. Çocuklar çoğu kez gözlerini kapatmazlar.

Orta ve ciddi derecede zihinsel geriliği olanlar hariç tüm çocukların olumlu şekilde hipnoza tepki verme potansiyeli mevcuttur.

Çocuklara hipnoz uygulamalarında yaştan ziyade konuşulanı anlama düzeyi, herhangi bir şeye odaklanma veya onunla ilgilenme becerisi daha önemlidir.

Çocuklarda hipnoz ve hipnoterapi ile şu sorunlarda tedaviye destek olunabilmektedir.

1- Parmak emme, tırnak yeme, saç yolma, alt ıslatma gibi kötü alışkanlıklar

2- Sinirlilik, kardeş kıskançlığı, uyum sorunları gibi davranışsal sorunlar

3- Astım, migren, Tourette sendromu, kekemelik gibi biyodavranışsal düzensizlikler

4- Akut veya kronik ağrılar

5- Anksiyete bozuklukları (sınav stresi, okul korkusu, spor yarışmaları öncesi stresi yenmek), ani ölüm veya anne baba ayrılığına bağlı akut üzüntü durumları, her türlü fobiler

6- Hemofili, astım, böbrek yetmezliği, kanser gibi kronik hastalıklarla mücadele

Kötü alışkanlıkların tedavisinde çocuğa sadece yapması gerekenleri anlatmakla yetinilmemeli, çocuğa sorunun fizyolojisiyle ilgili bilgi de verilmelidir. Söz konusu alışkanlığın nasıl ortaya çıktığı çocuk diliyle anlatılmalıdır.

Hipnoz ve hipnoterapi iyi eğitilmiş, yetenekli uzmanlar tarafından dikkatlice kullanıldığında oldukça etkili ve etkin yöntemlerdir. Her yaş grubundan hastanın hipnoz ve otohipnoz sürecinin altında doğuştan gelen hayal etme yeteneği yatar.

Özetlersek, erişkinlere göre hayal kurma gücü çok daha fazla olan ve değişime dirençleri çok daha az olan çocukların hipnoza girmeleri çok daha kolaydır. Çocukla iletişimde sağlanacak olan güven ve çocuğa yaklaşım dili çok önemlidir. Hipnoz tekniğinden ziyade çocukla kurulan diyalog önem kazanır. Bu sayede çocuğun hayal dünyasına girerek terapötik etki sağlanır.