0242 311 44 33
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) intruzif (zorlayıcı, girici) düşünceler, ritüeller, zihin meşguliyeti ve kompulsiyonlar (takıntılara karşı geliştirilen gerçekçi olmayan çözümler) gibi farklı grup belirtilerle kendini gösteren psikiyatrik bir hastalıktır.
Tekrarlayan obsesyon ve kompulsiyonlar kişide ciddi sıkıntıya neden olmakta, zaman kaybına yol açmakta, rutin hayatı, mesleki işlevselliği ve sosyal ilişkileri önemli ölçüde engellemektedir. OKB tanılı bir hastada obsesyon ve kompulsiyonlar tek başına görülebileceği gibi, bazen her ikisi de bulunabilmektedir.
Tekrarlayıcı ve intruzif özellikteki düşünce, duygu, fikir ya da hisler obsesyon olarak isimlendirilir. Kompulsiyonlar ise obsesyonun aksine zihinsel bir olay olmayıp, sayma, kontrol veya kaçınma gibi bilinçli ve standardize davranışlardır. Obsesyon ve kompulsiyonların varlığı hastaya mantıksız gelir, yani bunlar egodistoniktir (benliğe yabancı).
Kompulsif hareketlerin amacı obsesyonların getirdiği kaygıyı azaltmaktır. Ancak bu her zaman işe yaramaz, hatta bazen kaygıyı daha da arttırır. Kompulsiyonları engellemeye çalışmak da kaygıyı arttırabilmektedir. Böylece bir kısırdöngü içine girilir.
OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) fobiler, madde ile ilişkili bozukluklar ve majör depresif bozukluktan sonra dördüncü sıklıkta görülen ruhsal hastalıktır. Yaşam boyu prevalansı yüzde 2-3 arasındadır. Yetişkinlerde her iki cins arasında aynı oranda görülmekle birlikte ergenlerde erkeklerde daha fazla rastlanmaktadır. Çoğu vakada belirtiler 25 yaşından önce ortaya çıkmaktadır.
OKB’ye eşlik eden en sık iki psikiyatrik bozukluk majör depresif bozukluk ve sosyal fobidir.
Obsesif kompulsif bozukluğun etiyolojisi:
Obsesif kompulsif bozukluğun tanısı ve klinik özellikleri:
OKB tanılı hastalar genellikle psikiyatriste gelmeden önce diğer tıp doktorlarını gezerler. Yüzde 75 olguda hem obsesyon hem kompulsiyonlar bulunur.
OKB ile ilişkilendirilmiş tipik obsesyonlar ellerim kirli tarzındaki kontaminasyon düşünceleri veya fırını kapattım mı gibi şüphelerdir. Bunlara endişeli korku hissi eşlik eder. Kompulsiyonun anahtar özelliği obsesyon ile ilişkili kaygıyı azaltmasıdır. Obsesyon ve kompulsiyonlar benliğe yabancıdır yani kişinin psikolojik varlık olarak kendiliğine yabancı algılanır. Hastaların büyük kısmı obsesyon ve kompülsiyonlara direnç arzusu duysa da çok az bir kısmı bunu gerçekleştirebilir.
OKB’nin dört ana belirti kalıbı vardır.
Bunlardan başka dinsel obsesyonlar ve istifleme kompulsiyonu gibi daha az rastlanan belirtiler de mevcuttur.
Obsesif kompulsif bozukluk tanı ölçütleri DSM-5’e göre şunlardır:
Obsesyonlar;
Kompulsiyonlar;
En sık rastlanan obsesyonlar ;
En sık rastlanan kompulsiyonlar;
Obsesif kompulsif bozuklukta (OKB) gidiş ve sonlanış:
OKB tanılı hastaların yarısında belirtiler aniden başlar. Gebelik, cinsel bir sorun, bir yakının ölümü gibi stresli olaylar hastalığı tetikleyebilir. Birçok hasta 5-10 sene belirtilerini gizlemeyi başarır ve psikiyatriste gitmez.
Hastaların beşte biri kendi kendine belirgin biçimde düzelebilirken, yarısında orta derecede bir iyileşme olabilmektedir. Dörtte bir hastada ise OKB belirtileri sabit kalır ya da daha da kötüleşir.
OKB tanılı hastaların yaklaşık üçte birinde majör depresif bozukluk vardır. İntihar OKB’li hastalarda ortalamalara göre daha yüksektir.
Çocukluk çağında başlangıç, kompulsiyonlara uyum sağlama, majör depresyon varlığı, sanrısal inançların varlığı, özellikle şizotipal kişilik bozukluğu başta olmak üzere kişilik bozukluğu varlığı kötü prognoz işaretleridir.
Sosyal ve mesleki düzenin iyi olması, belirtileri başlatıcı bir olayın varlığı, belirtilerin dönemsel karakter göstermesi iyi prognoz işaretleridir.
Obsesyonların içeriği ile OKB’nin gidişi arasında ise bir ilişki yoktur.
OKB’de (Obsesif Kompulsif Bozukluk) Tedavi:
Obsesif kompulsif bozukluğun tedavisinde psikoterapi ve farmakoterapi kullanılmaktadır.
OKB’de ilaç tedavisi:
OKB’de farmakoterapinin etkinliği klinik çalışmalarda açıkça görülmektedir.
Fluoksetin, fluvoksamin, sertralin, citalopram FDA tarafından OKB tedavisinde kullanımı onaylanan SSRI grubu ilaçlardır. Bu ilaçlar davranışçı terapi ile birlikte kombine edildiğinde daha iyi klinik sonuçlar alınmaktadır.
Klomipramin ise OKB tedavisinde onaylanan ilk ilaç olup, halen başarı ile kullanılmaktadır. Klomipramin de davranışçı terapi ile kombine edilirse tedavide daha başarılı olunmaktadır.
Klomipramin ya da SSRI grubu ilaçlarla tedavi başarısız olursa, mevcut tedaviye valproat, lityum veya karbamazepin eklenebilir.
OKB tedavisinde venlafaksin, MAO inhibitörleri, buspiron, klonazepam ve risperidon da bazı olgularda tedavide kullanılabilmektedir.
OKB tedavisinde psikoterapi:
Psikodinamik psikoterapi günümüzde OKB tedavisinde gözden düşmüştür. Sadece hastanın tedaviye olan direncinin çözülmesinde tercih edilir.
Obsesif kompulsif bozukluğun tedavisinde altın standart davranışçı terapi ile ilaç kombinasyonudur. OKB’ deki temel davranışçı yaklaşımlar maruz bırakma ve tepki önlemedir. Duyarsızlaştırma, düşünce durdurulması, farklı maruziyet teknikleri ve ters koşullandırma davranışçı terapide kullanıldığında OKB tedavisinde başarılı sonuçlara imza atılabilir. Davranışçı terapinin etkin olabilmesi için hasta iyileşmeyi gerçekten istemeli ve kararlı olmalıdır.
İçgörü yönelimli psikoterapi ile OKB tanılı hastalarda semptomatik iyileşme gözlemlenmektedir.
Sosyal uyumu iyi olan ve farklı derecede belirtilere rağmen bir işte çalışabilen OKB hastalarının tedavisinde destekleyici psikoterapiden de yararlanılabilir.
Aile terapisi de obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde kullanılabilir. Bozukluğun yol açtığı eş ile huzursuzluğu azaltma da ve aileye destek olmada aile terapisinin faydası olacaktır.
OKB tedavisinde diğer yöntemler:
Tedaviye şiddetli direnç gösteren ve kronik olarak hastalıktan ciddi oranda etkilenmiş hastalarda EKT ve psikocerrahi düşünülebilir. EKT cerrahi müdahaleye göre öncelikli tercih olmalıdır. En yaygın kullanılan psikocerrahi işlemi singulotomidir. Subkaudat traktomi de cerrahi seçeneklerdendir.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi.
Psikiyatrist ve Psikoterapist Doktor Emine Filiz Uluhan.
OKB teşhis ve tedavi merkezi Antalya.
BulutPress® Web Tasarım