Ergenlerde Yeme Bozuklukları

Temel gelişimsel büyüme dönemine rastlayan yeme bozuklukları ergenlerde sık rastlanan, önemli bir problemdir. Yeme bozukluğunun etkileri oldukça şiddetli olup, kronik güçsüzlük, bağışıklık zayıflığından, intihar eğilimlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılabilir.

Ergenler sıklıkla yeme probleminde ısrarcı olurlar, durumla ilgili ikilem yaşarlar ve olayın ciddiyetini reddedebilirler. Kızlar, erkeklere oranla on misli daha fazla yeme bozukluğu davranışı sergilemektedir. Almanya'daki bir çalışma, lise öğrencilerinin %80'inin kilo vermek istediğini, %50'sinin diyet yaptığını ve bunların %20'sinin de tehlikeli ve sağlıksız metodlar uyguladığını bildirmektedir.

Ergenler, kişilik ve kabul edilme mücadelesi verdiklerinden ideal olma ihtiyacıyla bu yaklaşıma girmektedirler.

Ergenler spor, diyet, kalori hesapları altında masum bir amaca hizmet ederken anoreksiya ya da bulimia tuzağına rahatlıkla düşebilmektedir. Bazen aşırı kısıtlama döneminin ardından aşırı yeme periyoduna geçilebilir. Tıkınırcasına yeme ihtiyacıyla kilo alımı, daha sonra kilo verimi metabolik dengeyi alt üst edebilmektedir.

Kilo kaybının öz değer ve sosyal onay kazanmanın aracı olarak görülmesi, ergeni anoreksiya ve bulimiya tuzağına itmektedir.

Kilo verme tuzağında ebeveynlerin panik halindeki veya aşırı baskıcı yaklaşımları veya yeme davranışlarını çeşitli rüşvetlerle düzeltme çabaları yanlıştır. Ergenle işbirliği içinde psikolojik desteğin yanı sıra sağlıklı yeme davranışlarına yönelmek en doğrusudur.

Psikoterapide yeme probleminin ergenin kendisi ve bedeni hakkındaki düşünceleri ve hisleri üzerinde ne tür etki yaptığını incelemek ve düşünce yapısını düzeltmek temel hedeftir.

Yeme problemlerinin altında zaman zaman depresyon, gizli intihar eğilimleri ve istismara uğrama gibi kompleks sorunlar da yatabilir. Eş zamanlı affektif bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk ya da kişilik bozuklukları tabloya eşlik edebilir. Bilişsel davranışçı yaklaşımlar ve yapısal aile terapileri sıklıkla psikoterapide olumlu sonuçlar veren yaklaşımlardır.