Özgüven Eksikliği

Özgüven, kişinin kendini sübjektif olarak değerlendirmesidir. Aşağıdaki üç parametreyi içerir.

1) Zekiyim, güzelim, çirkinim, sevilen biriyim, sevilmeyen bir insanım gibi kişinin kendisiyle ilgili olumlu ya da olumsuz yorumları.

2) Bireyin kendisiyle ilgili olumlu ya da olumsuz düşüncelerinin yol açtığı utanç, gurur, umutsuzluk, motivasyon gibi duyguları.

3) Duygu ve düşüncelerin yarattığı çekingenlik, atılganlık, iddiacılık, kendini ön plana çıkarma, geride durma gibi davranışları.

Kendimize yönelik duygularımız neticesi kendimizi iyi hissediyor, kendimiz olmaktan mutluluk duyuyor, bu sayede kendimiz ve çevremizle barışık olabiliyorsak özgüvenimiz yerindedir.

Şu özellikleri taşıyorsanız özgüven eksikliği sorununuz olabilir.

  • Hata yaptığınızı bilseniz dahi hiçbir eleştiriyi kaldıramıyor, yapıcı eleştirileri dahi kişiliğinize yapılmış bir saldırı gibi görüyorsanız.
  • İnsanlardan sürekli özgü ve iltifat duymak istiyor, hakkınızda iyi şeyler duymak için can atıyor ya da sizinle ilgili pozitif bir şey duyduğunuzda kendinizi iyi hissetmiyor, utangaçlık, çekingenlik hissediyorsanız.
  • Başkaları hakkında iyi şeyler düşünmüyor, diğer insanların hata ve kusurlarını arıyor, başarılı, çekici, sevilen kişilerin yanında kendinizi rahatsız hissediyorsanız.
  • Zaman zaman başkalarına zarar verme isteği duyuyor, insanları kolaylıkla suçluyorsanız.
  • Rekabet gerektiren eylemlerden uzak duruyorsanız.
  • Sosyal ortamlardan uzak kalmak sizi rahatlatıyor, kalabalık ortamlarda kötü duruma düşeceğinizden korkuyorsanız.

Özgüven duygusu gelişimi, doğumdan itibaren annenin bebeğiyle kurduğu iletişimle başlar. Bebeğin temel gereksinimi olan sevgiyi doğru biçimde ve yeterince almış olması yani bebeğin önemsendiğini ve dikkate alındığını hissetmesi özgüven gelişiminin ilk basamağıdır. Çocuk büyüdükçe evin bir bireyi olduğunu hissetmeli, varlığına ve fikirlerine saygı duyulmalıdır. Çocuğun kendisini ifade etmesine fırsat verilmelidir. Çocukla fikir paylaşımında bulunulmalı, birlikte zevk alacağınız ortak aktivitelerde bulunmalısınız. Oyuncak seçimi, renk seçimi, yemek seçimi, film seçimi gibi konularda çocuğun önerileri kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Sadece başarılarından dolayı değil, her durumda çocuğunuzun arkasında olduğunuzu hissettirmeli, ona koşulsuz sevgi vermelisiniz.

Özgüveni gelişmemiş, özsaygısı eksik bireyler akademik, iş ve evlilik-aile hayatlarında birçok sorun yaşayacak, psikolojik travmalara açık olacak, kariyerlerinde ilerlemede zorlanacaklardır.

Özgüveni ve özsaygısı olmayan kişiler şu özelliklere sahiptir.

  • Bu kişiler riskten uzak durur, sorumluluktan kaçarlar.
  • Bu kişiler yalana sıklıkla başvurur kolay yalan söylerler.
  • Özgüven eksikliği olan kişiler hata yapmaktan korkar, hatalarını üstlenmekte zorlanır, hatalarını kabule yanaşmazlar. Hatalar için bahaneler her zaman hazırdır.
  • Bu kişiler verici değildir. Maddi, manevi ve bilgisel düzeyde paylaşmaya yanaşmazlar. Paylaşımcılık onlar için güç kaybı demektir.
  • Özgüveni ve özsaygısı olmayan kişiler ilişkilerinde, tutum ve davranışlarında katıdırlar, gerekli esnekliği gösteremezler. Değişim ve gelişim onlar için korkutucudur.
  • Bu kişiler, diğerlerinin başarılarını, mutluluklarını çekemezler, kıskançtırlar.
  • Özgüven eksikliği olan kişiler kolay kolay mutlu olmaz, sürekli aksiliklerden, haksızlık ve adaletsizlikten yakınırlar.
  • Bu kişiler yalnızlığa dayanamazlar. Birçok arkadaşı olmasına rağmen gerçek dostları çok azdır.
  • Özgüveni ve özsaygısı olmayan kişiler çok laf söyler, az iş yaparlar. Her şeyin en iyisini, en güzelini, en doğrusunu bildiklerini ve yaptıklarını iddia ederler ancak bir icraat göremezsiniz.
  • Bu kişiler kronik olarak tembeldir, fazla çalışmaya gelemezler.
  • Bu kişiler küçük hesaplar peşinde, bugünü kurtarma derdinde olup, bütünü ve büyük manzarayı göremezler.

Özgüven doğuştan sahip olunan bir duygu olmayıp, sonradan kazanılacaktır. Her yaş döneminde eğitimle kendinizi geliştirerek özgüveni arttırmak mümkün olsa da ana faktör bebeklik ve çocukluğumuzda önce ebeveynlerimiz, sonra diğer büyüklerimizden gördüğümüz sevgi, yakınlık ve ilgidir. Ne derece önemsendiğimiz, fikirlerimize verilen değer, bize duyulan güven, üzerimize verilen sorumluluklar, iyi şeyler yaptığımızda ne kadar ödüllendirildiğimiz, kötü şeyler ve hatalar yaptığımızda aldığımız tepkiler ve ne kadar hoş görüldüğümüz, karşılıksız sevilip sevilmediğimiz, özgüven ve özsaygı kazanmamızda birinci derecede etkilidir.

Kullandığınız otomobil, oturduğunuz ev, kazandığınız para, yaptığınız iş, okuduğunuz okul, eşinizin özellikleri (yakışıklılığı, güzelliği, zenginliği, kariyeri vs.), çocuklarınızın başarısı, başkalarının gözündeki değeriniz ne kadar üst düzeyde olursa olsun, bunlar size büyük doyum ve zevk sağlasa bile gerçek özgüveni sağlamayacaktır.

Gerçek özgüven tüm bunları kaybettiğinizde size geri kalan olup, kendiniz olmaktan duyduğunuz mutluluk ve hoşnutluktur.

Özgüveninizi arttırma, özgüven kazanma, özgüven geliştirme, özgüven sahibi olmanın yolları hakkında Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimizden psikolojik yardım alabilirsiniz.

Birçok psikolojik problemin, ruhsal sorunun temelleri bebeklik ve çocukluk döneminde atılmaktadır. Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimiz bunun bilinciyle ebeveyn eğitimleri, kişisel gelişim programlarıyla ruh sağlığı konusunda önemli bir boşluğu doldurmayı hedeflemektedir.

Antalya psikiyatri, Psikoterapi Antalya.

Antalya Psikoterapi Merkezi.

Psikiyatrist ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.