Antalya psikiyatri merkezi olarak, Antalya'da 2010 yılında psikiyatri ve psikoterapi hizmeti vermeye başladığımızda ruhsal kaynaklı sorunlarla baş etmede tek yetkili tıbbi bilim dalı olan psikiyatrinin etik ve bilimsel yönünden hiçbir taviz vermemeyi planlayarak psikiyatri yolculuğumuza başlamıştık. Aynı ilkeler doğrultusunda psikiyatrinin felsefe ve diğer insan bilimleriyle beslenmiş sanat yönünü de ihmal etmeden genişleyen psikiyatrist ve psikolog kadromuzla Antalya merkez, Antalya ilçeler ve Antalya çevresine psikiyatri ve psikoterapi hizmeti vermekten gurur duymaktayız.
Psikiyatride tanı koyma, diğer tıp dallarına göre farklılıklar gösterir. Psikiyatride hiçbir belirti yada bulgu tek başına tanı koydurucu değildir. İyi bir psikiyatrist, psikiyatrik bir tanı koyarken hem o anki durumu, hem de geçmişteki belli bir zaman dilimini göz önüne alır.Psikiyatri uygulamalarının temelini hasta ve yakınlarıyla yapılan görüşmeler oluşturur. Psikiyatrist ile hasta arasndaki ilişkide güven duygusu oluşması ve gizlilik esastır.
İstenilenin elde edilememesi, engellenme ve incinme hali, karşılanmayan beklentiler, istenmeyen sonuçlar veya herhangi bir durum karşısında çaresiz kalındığında verilen duygusal bir tepkidir öfke. Bazen ise incinmiş duyguların maskesidir.
Çocuk terbiyesi ile çocuk eğitimi birbirine karışan kavramlardır. Çocuk terbiyesi güzel ahlaka, insani değerlere götüren süreçtir. Belli bir konuda bilgi, beceri ve tecrübe kazanma ise eğitimdir. Eğitim iyi verilmesine rağmen içerik kötü olabilir. Yükselmek ve iyi makamlara gelmek için her şeyin mübah olduğunu savunan bir eğitim, amacını karşılasa da etik ve ahlaki yönden eksiktir.
Günümüzün hızla değişen sosyokültürel yapısı anne-baba rollerinde büyük çelişkiler yaratmaktadır. Sağlıklı çocuk gelişimi annenin anne gibi, babanın baba gibi olmasına bağlıdır. Şefkat ve sevgiyi ifade eden anne ile koruyuculuk ve otoriteyi temsil eden baba figürü sağlıklı aile yapısında korunmalıdır. Burada ataerkil, aşırı tutucu, astığım astık, kestiğim kestik, şiddet ve cezanın uygulandığı bir yapıdan bahsetmiyoruz.
Sadizm deyince genelde ilk akla gelen sadistik sapkınlıklardır ve Freud sadistik eğilimleri güdüsel olarak değerlendirmiştir. Günümüzde ise her tür dayatma ya da saldırgan davranış, güdüsel sadistik eğilimlerin biçim değiştirmiş ya da yüceltilmiş bir formu olarak daha geniş bir perspektifte ele alınmaktadır.