Bilişsel Terapi

Bilişsel sistem, kişilerin olayları algılama, yorumlama, değerlendirme ve anlam yükleme şekilleriyle ilgilenir. Terapi sürecinde hastanın kendisi, diğerleri ve dünyayla ilgili inançları irdelenir.

Bilişsel işleyişte bireylerin kendileri ve diğerleriyle ilgili algıları, hedef ve beklentileri, anı, fantezi ve önceden öğrendikleri yer alır. Bunlar alınan bilginin işlenmesini etkiler.

Kaygıda, tehlike temaları seçici olarak ön plana çıkarılıp, bir önyargı ve bilişsel bir sapma varken, manide sapma kişisel kazanımın abartılmış bir yorumuna doğru olur. Paranoid kişilerde ise sapma kötüye kullanma veya çatışmaya doğrudur. Ani ölümlerden etkilenen bir kişi vücudundaki normal tepkileri abartılı yorumlayarak panik atak yaşayabilir.

Bilişsel terapideki temel strateji işlevsel olmayan ve hatalı yorumları keşfetmek ve bunları değiştirmektir. Terapi sürecinde kişisel yargılar sürekli değerlendirilerek gerçekle test edilir.

Terapi sürecinde gevşeme, atılganlık eğitimi, sosyal beceri eğitimi, rol yapma, davranış tekrar etme, maruz bırakma gibi birçok yardımcı teknik rol alır.

Bilişsel terapiler ortalama 15 hafta süren kısa süreli terapilerdir.

Bilişsel yaklaşımda her bozukluğun (depresyon, fobiler, panik atak gibi) kendine özel bilişsel içeriği veya özelliği olduğu varsayılarak farklı farklı terapötik girişimde bulunulur.

Bilişsel terapiler 1960'lı yılların başında Beck ve Albert Ellis tarafından tanımlanmıştır.

Bilişsel yaklaşım, kişiliği doğuştan gelen genetik yapı ve çevre ile harmanlanmış olarak değerlendirir. Yani psikolojik sıkıntı doğuştan gelen biyolojik, gelişimsel ve birçok çevresel faktörün birbiriyle etkileşimiyle meydana gelir.

Bilişsel terapinin hedefi, yanlış bilgi işlemelerini düzeltmek ve hastaları uyumsuz davranış ve duygulara iten varsayımların değiştirilmesine yardımcı olmaktır.

Bilişsel terapi depresyon, kaygı bozukluğu distimik bozukluk, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, panik bozukluk, anoreksi, bulimia, hipokondri ve çeşitli kişilik bozukluklarında başarıyla kullanılmaktadır. Şizofrenik bozukluklar, manik depresif bozukluk gibi rahatsızlıklarda da psikotrop ilaç tedavisine ek olarak tedavide yeri vardır.