Kronik Depresyon Distimi

Yetersizlik, suçluluk duyguları içinde, gergin ve sinirli, toplumdan kaçınma, ilgi kaybı, inaktivite ve üretkenliğinizin azaldığını hissediyor, mutsuz ve umutsuz ruh haliniz daima süreklilik gösteriyorsa kronik depresyonda olabilirsiniz.

Hasta yüzlü (ill humored) anlamına gelen distimi terimi, inatçı depresif bozukluğu yani kronik depresyon halini tarif eder. Distiminin karakteristik özelliği depresif duygu durum halinin günün büyük kısmında devam etmesi ve her gün süreklilik göstermesidir.

1980 yılından önce nevrotik depresyon olarak sınıflandırılan distimi, majör depresif bozukluktan hastanın daima depresif olmaktan yakınmasıyla ayrılır. Olguların çoğu çocuklukta ya da ergenlikte ortaya başlamakta, 20’li yaşlarla da klinik görünüm doruğa ulaşmaktadır.

En az 2 yıldır düşük dereceli kronik seyir, genellikle çocukluk ya da ergenliğe rastlayan sinsi başlangıç ve inatçı gidiş kronik depresyonun yani distimik bozukluğun temel özelliklerini oluşturur. Distimili hastaların aile öyküsünde depresif ve bipolar bozukluğu olanlara sıklıkla rastlanır.

Kronik depresyon toplumda sık rastlanan psikopatolojilerdendir. Tüm insanların %5-6’sını etkileyen distimide cinsiyet açısından bir fark görülmemektedir. Gençler, bekarlar ve düşük gelirlilerin distimi riski daha yüksektir. Panik bozukluk, madde kötüye kullanımı ve borderline kişilik bozukluğu distimiyle eş zamanlı görülebilir. Birinci derecede akrabalarında majör depresif bozukluk bulunanlarda daha yaygın görülmektedir.

Distimi gelişiminde psikodinamik teoriye göre kişilik ve ego gelişiminde zayıflık neticesi ergenlik ve gençliğe adaptasyon zorluğu çekilmekte, hastalık tetiklenmektedir. Depresif çelişkilerin merkezi oral ve anal-sadistik özelliklerdir. Aşırı düzenlilik, suçluluk ve başkaları hakkında endişelenme anal özelliklerden kaynaklanır. Kullanılan majör savunma reaksiyon formasyon olup, depresif karakterle ilişkili düşük özsaygı, anhedoni ve içe atma tipiktir.

Depresyona meyilli hastalar oral olarak bağımlıdır ve sürekli narsisistik haz ararlar. Sevgi, ilgi ve alaka yoksunluğu depresyonu hemen tetikler. Gerçek bir kayıp hasta için büyük yıkım olmaktadır. Çünkü kayıp obje birey tarafından içselleştirilmiştir. Öfkeyi ona yöneltir gibi olmakla birlikte aslında hedef kendileridir.

Bilişsel depresyon teorisi distimik bozukluk için de geçerlidir. Gerçek ile hayal edilen durumlar arasında tutarsızlık olduğunda özsaygıda azalmaya ve çaresizliğe yol açmakta, sonuç olarak depresyon gelişmektedir.

DSM-5’e göre kronik depresyon yani distimi tanı ölçütü olarak en az iki yıldır ve çoğu zaman depresif duygu durumunda olmak gerekmektedir. Hiç manik ya da hipomanik dönem yaşamamış olmak ve majör depresif bozukluk ölçütlerini karşılamamak diğer distimi tanı kriterlerindendir.

Kronik depresyonda iştah ve libidodaki bozulmalar karakteristik değildir. Psikomotor ajitasyon ve retardasyon hemen hemen hiç görülmez. Uyuşukluk, letarji, anhedoni gibi belirtiler sabahları belirgindir. Distimili hastalar özellikle vejetatif işlev bozukluklarını vurgularlar.

Habitüel sıkıntı, derin düşünceli bir hal, yaşamdan zevk alamama ve yetersizlik düşünceleri primer distiminin temel klinik belirtileridir. Uzun süren, değişkenlik gösteren, düşük dereceli depresyon varlığında distimik bozukluk varlığından söz edilebilir. Bazı hastalar majör depresyon düzeyine ulaşırken çoğu kişilik seviyesinde patolojiyle uğraşır.

Distimi, özellikle yaşlılarda olmak üzere kronik fiziki yetersizliği olanlarda daha sık gözlenir. 6 aydan uzun süren minimal depresyon bulguları varlığında inme ve benzeri nörolojik hastalıklarda artış ve prognozda kötüleşme görülmektedir. Bu hastalara gecikilmeden farmakolojik depresyon tedavisi uygulanmalıdır.

Distimi ile majör depresif bozukluk birbiriyle kolaylıkla karışabilir. Minör depresif bozukluk ve tekrarlayıcı kısa depresif bozukluk ile distiminin ayırıcı tanısı nispeten daha kolay olmaktadır.

Distimi ile majör depresyon çoğu kez iç içedir. Major depresyonlu hastaların %40’ının distimi ölçütlerini karşıladığı görülür ki, bu duruma çifte depresyon denir. Çifte depresyonda prognoz daha kötüdür. Tedavi ile depresyon bulguları gerilese de hastalardaki ruhsal sorunlar devam edebilir.

Distimili hastalar kronik depresyonun verdiği mutsuzlukla alkol ya da kokain, esrar gibi uyarıcı maddelerden teselli bulmaya yönelerek alkol ve madde kötüye kullanımı geliştirebilirler.

Distimik bozukluğun gidişi genelde şöyledir. Hastaların yarısında 25 yaşından önce sinsi bir başlangıç ve psikiyatriye başvurana kadar da en az 10 yıllık bir süre mevcuttur. Vakaların %20’si majör depresif bozukluğa, daha az bir kısmı ise bipolar bozukluğa ilerleyebilir. %10-15 hasta tedaviye çok iyi cevap verirken, %50-60’lık kısım ise kısmi fayda görmekte, %25’lik hasta grubu ise tedaviden fayda görmemektedir.

Kronik depresyon tedavisinde farmakoterapi ve bazı psikoterapi çeşitlerinin kombine edilmesi en etkili tedavi şeklidir. Distimi tedavisinde bir çok psikiyatrist uzun yıllar antidepresan kullanımına gerek olmadığını savunsa da, son yıllarda yapılan çalışmalar antidepresan ilaçların faydalı olduğunu göstermektedir. SSRI grubu antidepresanlar, venlafaksin ve bupropion distimide tedavi edici etkiye sahip ilaçlardır. MAO İnhibitörleri de bir grup distimili hastada etkilidir.

Distimi tedavisinde kullanılan psikoterapi formları arasında içgörü odaklı psikoterapi en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Birçok psikiyatrist-psikoterapist tarafından tercih edilen bu yöntem, depresif belirtilerin gelişimi ve süreğenliği ile erken çocukluktaki çözülmemiş çatışmalara bağlı maladaptif kişilik bozuklukları arasındaki bağlantıdan tedaviye gitmektedir.

Bilişsel ve davranışçı terapi de distimi tedavisinde başarı ile kullanılmaktadır. Bilişsel terapide mevcut problem ve çözümüne yönelik kısa bir program uygulanır. Temel prensip hastaların kendileri, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz hatalı düşüncelerini değiştirmeye yönelik yeni düşünme ve davranış yollarının öğretilmesidir.

Distimi tedavisinin davranışçı kısmında ise aktiviteyi arttırma, keyifli deneyimler sağlama ve hastaya nasıl rahatlayacağını öğretme gibi teknikler bulunur. Kişisel davranışın değiştirilmesinin depresif düşünceleri ve duyguları da değiştireceğine inanılır.

12-16 seans süren ve antidepresan ilaçlarla kombine edilen kişilerarası terapi de distimi tedavisinde başarı ile uygulanmaktadır. Terapideki amaç özsaygıyı arttırmak, iletişimi güçlendirmek ve stresle başa çıkma becerilerini kazandırmaktır.

Aile terapisi ve grup terapileri de distimi tedavisinde tercih edilebilmektedir. Çekingen hastaların sosyal ortamlarda kişilerarası problemlerinin üstesinden gelebilmeleri grup tedavisi ile daha kolay olur.

Özetle kronik depresyon-distimi nedeniyle bir ömür mutsuz ve umutsuz yaşamak zorunda değilsiniz. Alacağınız psikiyatrik-psikolojik destek hayattan zevk almanızı, mutluluğu yakalamanızı sağlayacaktır.

Depresyon Merkezi Antalya, Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi, Lara/Muratpaşa/Antalya.

Psikiyatrist ve Psikoterapist Dr. Emine Filiz Uluhan.

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp